English - Turkish
Definition of aufgebläht in English Turkish dictionary
- distended
- şişirilmiş
- distended
- şişmiş
- expanded
- (Bilgisayar) geniş
O, araştırmasını genişletti.
-He expanded his research.
İş bu yıl % 50 oranında genişlemiştir.
-The business has expanded by 50% this year.
- expanded
- genleşmiş
- bloated
- davul gibi şişmiş
- bloated
- şişirilmiş
- bloated
- {f} şişir
- bloated
- normalden fazla
- bloated
- olması gerekenden büyük
- expanded
- {f} genişlet
Benim tavan genişletilecek.
-My attic will be expanded.
Metni değiştirip genişlettim.
-I've changed and expanded the text.
- distended
- şişir(mek)
- bloated
- (Tıp) Şişmiş, kabarmış, gerilmiş (gaz veya sıvı ile)
- bloated
- {s} övünen
- bloated
- {s} kabarmış
- bloated
- {s} şişmiş
Bir tabak Pad Thai yedikten sonra kendimi şişmiş hissediyorum.
-I feel bloated after eating a plate of Pad Thai.
Leyla'nın şişmiş cesedi bir nehirde bulundu.
-Layla's bloated corpse was found in a river.
- bloated
- {s} kabarık
- bloated
- {s} böbürlenen
- bloated
- {s} şişmiş, şiş (karın,leş)
- distended
- şişir
Related Terms
German - English
Definition of aufgebläht in German English dictionary
- swelled
- distended
- swollen
- frothy (market)
- expanded
- bloated
- inflated
- sich aufgebläht
- distended
Related Terms
aufgebläht
Resimler
History
Favorites