A small spark often ignites a big flame.
 - Küçük bir kıvılcım sık sık büyük bir alevi ateşler.
The firing pin's been removed.
 - Ateşleme pimi çıkarıldı.
Sami started firing the gun.
 - Sami silahı ateşlemeye başladı.
We fired guns at the enemy.
 - Biz düşmana silahları ateşledik.
Tom warmed himself by the fire.
 - Tom ateşle kendisini ısıttı.