The Spanish fired first.
 - İspanyol ilk olarak ateş etti.
Tom said that he needed to give Mary one more warning before he could fire her.
 - Tom ateş etmeden önce Mary'ye bir uyarı daha vermesi gerektiğini söyledi.
The Spanish fired first.
 - İspanyol ilk olarak ateş etti.
The policemen fired at the car's tires.
 - Polisler arabanın lastiklerine ateş ettiler.
Tom quickly reloaded his gun and fired.
 - Tom çabucak silahını yeniden yükledi ve ateş etti.
This is the police. Would you mind coming down to the station? W-why? You can't think it's not a crime to go shooting guns off in the middle of town?!
 - Ben polis. Karakola kadar gelir misiniz? N-neden? Kasabanın ortasında tabancayla ateş etmeye gitmenin bir suç olmadığını düşünemiyor musun?!
Tom didn't shoot anybody.
 - Tom herhangi birine ateş etmedi.
I saw Tom shoot Mary.
 - Tom'un Mary'ye ateş ettiğini gördüm.
The soldier disdained shooting an unarmed enemy.
 - Asker silahsız bir düşmana ateş etmeyi reddetti.
Tom started shooting.
 - Tom ateş etmeye başladı.