English - English
Definition of asara in English English dictionary
- asar
- Advanced Synthetic Aperture Radar
- asar
- To roast or broil
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of asara in Turkish Turkish dictionary
- ASÂR
- (Osmanlı Dönemi) şiddet
- ASAR
- (Hukuk) Eserler, abideler, izler, yapıtlar
- ASAR
- (Osmanlı Dönemi) Toz
- ASAR
- (Osmanlı Dönemi) Atiyye, hediye
- ASAR
- (Osmanlı Dönemi) Sığınak
- ASÂR
- (Osmanlı Dönemi) Güçlük
- ASÂR
- (Osmanlı Dönemi) Fakirlik
- asar
- Balıkesir'in Bigadiç ilçesinde, Hisarköy de denilen bir kaplıca
- asar
- Muğla'da, Hisar da denilen ve SiT alanı olan dağ
- asar
- Yapılar, eserler
- asar
- Adana'nın Pozantı ilçesinde yayla
- asar
- Muğla'nın Milas ilçesinde,sit alanı olan bir dağ
- asar
- Kastamonu ilinde bir sulama barajı
- asar
- (Osmanlı Dönemi) asırlar
- asar
- Kastamonu ilçesinde bir baraj
- asar
- istatistik
- ÂSÂR
- (Osmanlı Dönemi) Eserler
- ÂSÂR
- (Osmanlı Dönemi) Öç almalar. İntikamlar
- ÂSÂR
- (Osmanlı Dönemi) Âdetler
- ÂSÂR
- (Osmanlı Dönemi) İzler. Nişanlar. Abideler
- âsâr
- (Osmanlı Dönemi) eserler, izler, nişanlar; vazifeler, yükler, cürümler, kabahatler
Related Terms
asara
Hyphenation
a·sa·raResimler
History
Favorites