Definition of artis in Turkish English dictionary
- artış
- rise
Population growth has given rise to serious social problems.
- Nüfus artışı, ciddi sosyal sorunlara yol açmıştır.
There was a modest rise in prices last year.
- Geçen yıl fiyatlarda makul bir artış vardı.
- artış
- increment
Incremental improvement is fine as long as the increments are large enough to see.
- Artan iyileşme, artış görülecek kadar geniş olduğu sürece iyidir.
- artış
- increase
This increase in unemployment is a consequence of the recession.
- İşsizlikteki bu artış, durgunluğun bir sonucudur.
I approached my father about an increase in allowance.
- Ben harçlıkta bir artış hakkında babamla görüştüm.
- artış
- augmentation
- artış
- raise
I got a big pay raise.
- Ben büyük bir ücret artışı aldım.
I asked my boss for a pay raise.
- Patronumdan ücret artışı istedim.
- artış
- jump
- artış
- advance
- artış
- increase, augmentation
- artış
- rising
- artış
- step up
- artış
- increase, increment, augmentation, boost
- artış
- climbing
- artış
- (Hukuk) escalation
- artış
- addition
- artış
- enhancement
- artış
- accrual
- artış
- {i} boost
- artış
- crescendo
- artış
- {i} up
- artış
- boom
The small car boom is ending.
- Küçük araba artışı sona eriyor.
- artış
- booster
- artış
- hike
- artış
- upsurge
- artış
- (Bilgisayar) count by
- artış
- buildup
- artış
- growth
We must prevent rapid population growth.
- Hızlı nüfus artışını önlemeliyiz.
He ordered them to survey population growth.
- Onlara nüfus artışını araştırmalarını emretti.
- artış
- gain
The Dow Jones average posted a gain of two points today.
- Bugün Dow Jones ortalama iki puanlık artış ilan etti.
- artış
- {i} increasing
- artış
- multiplication
- artış
- {i} soar
- artış
- leap
- artış
- ıncrease
- artış
- increase of
- artış
- an increase
- artış
- {i} explosion
- artış
- stepup
