In America cars drive on the right side of the road.
 - Amerika'da arabalar yolun sağ tarafını kullanırlar.
I am surprised that your family has a Japanese car.
 - Ailenizin bir Japon arabasına sahip olduğuna şaşırdım.
Planning the wedding before proposing is putting the cart before the horse.
 - Evlilik teklif etmeden önce düğün planlamak arabayı atın önüne koymaktır.
I saw a horse pulling a cart.
 - Ben araba çeken bir at gördüm.
Selling motorcars is my business.
 - Arabalar satmak benim işim.
I was recently in an automobile accident.
 - Yakın zamanda bir araba kazası geçirdim.
She was killed in an automobile accident.
 - Bir araba kazasında hayatını kaybetti.
I was recently in an automobile accident.
 - Geçenlerde bir araba kazası geçirdim.
We are producing spare parts in an automobile factory.
 - Bir araba fabrikasında yedek parça yapıyoruz.
He robbed the mail coach.
 - O, posta arabasını soydu.
Fire engines have priority over other vehicles.
 - İtfaiye arabalarının diğer araçlara göre önceliği vardır.
This vehicle eventually became a successful family car.
 - Bu araç sonunda başarılı bir aile arabası oldu.
Steering wheels of American cars are on the left side.
 - Amerikan arabalarının direksiyon simitleri sol taraftadır.
A car has one steering wheel.
 - Bir arabanın bir direksiyon simidi vardır.
Does Tom still drive a station wagon?
 - Tom hâlâ steyşın araba kullanıyor mu?
The motorcycle crashed into a car.
 - Motosiklet bir arabaya çarptı.
Tom has three cars and a motorcycle.
 - Tom'un üç arabası ve bir motosikleti var.
Tom always keeps a set of jumper cables in the trunk of his car.
 - Tom her zaman onun arabasındaki sandıkta bir set atlama kabloları saklar.
Precisely at nine o'clock came the Princess in the carriage with four horses.
 - Prenses saat tam dokuzda dört atlı arabasıyla geldi.
Every once in a while, a carriage passed by me.
 - Arada bir yanımdan bir araba geçti.