Bazı memurlara rüşvet verilmiş olabilir.
- Some officials may have been corrupted.
Gümrük memurları kutuları inceledi.
- The customs officials examined the boxes.
Tayca Tayland'ın resmî dilidir.
- Thai is the official language of Thailand.
Onun resmî iş görevleri nelerdir?
- What are his official job duties?
Birçok üst düzey yetkili toplantıya katıldı.
- Many high-level officials attended the meeting.
Yetkililerin yasağı kaldırmasını rica etti.
- He asked the officials to lift the ban.
Müze görevlilerine göre ETA gelecekte müzeye zarar vermeyecek.
- Museum officials think that ETA will not harm the museum in the future.
Bir gümrük görevlisi, bavulumu açmamı istedi.
- A customs official asked me to open my suitcase.
Devlet memurları bütün fabrikaları denetlediler.
- Government officials inspected all factories.
Gümrük memurları bütün gemiyi araştırdılar.
- The customs officials searched the whole ship.
Bu devlet memurları rüşvetçidir.
- These government officials are corrupt.
Siyasetçi devlet memurlarının yolsuzluğunu kınayarak reformu ısrarla istedi.
- The politician pushed for reform by denouncing the corruption of the government officials.