Linda, Dan'ı evliliğe zorlamak için hamile olduğunu iddia etti.
 - Linda claimed she was pregnant to force Dan into marriage.
İkna genellikle zorlamaktan daha etkilidir.
 - Persuasion is often more effectual than force.
İsyancı kuvvetler döğüşmek için hazırlandı.
 - Rebel forces prepared to fight.
Kaba kuvvet kullanırsan savaş başlatırsın.
 - Act too forcefully and you'll start a war.
Durdurulamayan bir güç sabit bir cismi vurursa ne olur?
 - What happens when an unstoppable force hits an unmovable object?
Savaşın ilk birkaç saati içinde, Birlik güçleri kazanıyorlardı.
 - In the first few hours of the battle, Union forces were winning.
Onlar geri yürürlükte olacak.
 - They will be back in force.
Jülyen takvimi Rusya'da yürürlükteydi.
 - The Julian calendar was in force in Russia.
Sebzelerini yemesi için ona baskı yaptı.
 - She forced him to eat his vegetables.
Kamuoyu baskısı orduyu hareket etmesi için zorladı.
 - Public pressure forced the army to act.
İkna genellikle zorlamaktan daha etkilidir.
 - Persuasion is often more effectual than force.