Bazı öksüzler evlatlık alınacak, ama hepsi değil.
 - Some orphans will be adopted, but not all.
O, öksüze yakınlık gösterdi ve ona biraz para verdi.
 - She sympathized with the orphan and gave him some money.
Tom yeni bir yetimhane için para toplamaya yardım etmeye gönüllüydü.
 - Tom volunteered to help raise money for a new orphanage.
Boston'da bir yetimhanede yetiştirildim.
 - I was raised in an orphanage in Boston.
Onlar kimsesiz çocuğu evlat edindi.
 - They adopted the orphan.
O kimsesiz çocuğa acıdı ve ona biraz para verdi.
 - She felt sympathy for the orphan and gave him some money.