anstatt

listen to the pronunciation of anstatt
English - Turkish

Definition of anstatt in English Turkish dictionary

instead of
yerine

Televizyon seyretmek yerine, dışarıya çıkıp biraz temiz hava al. - Go out and breathe some fresh air instead of watching TV.

Aptal oğlumun ne yaptığını biliyor musun? Şimdi bile o üniversiteden mezun olup iş bulmak yerine tüm zamanını pachinko oynayarak geçiriyor. - You know what my idiot son's doing? Even now he's graduated from university he spends all his time playing pachinko instead of getting a job.

instead of
maktansa
in lieu of
-in yerine, -e bedel olarak
in place of
yerine

Onun yerine toplantıya katıldım. - I attended the meeting in place of him.

Oraya senin yerine gideceğim. - I will go there in place of you.

in place of
-in yerine
in place of
karşılık olarak
instead of
mek yerine
instead of
(İnşaat) onun yerine

Onun yerine, erkek kardeşim tutuklandı. - Instead of him, my brother was arrested.

Neden onun yerine ben dövülürüm? - Why am I getting beaten up instead of him?

in lieu of
-in yerine
in lieu of
(Konuşma Dili) onun yerine
in lieu of
gereğince
in lieu of
in yerine
in place of
ivazına
instead of
ivazına
instead of
(önek) -in yerine
in lieu of
(Askeri) Yerine, yerini tutmak üzere
in lieu of
bedel olarak