anstatt

listen to the pronunciation of anstatt
English - Turkish

Definition of anstatt in English Turkish dictionary

instead of
yerine

İşe gitmek yerine bütün gün evde kaldım. - I stayed at home all day instead of going to work.

Televizyon seyretmek yerine, dışarıya çıkıp biraz temiz hava al. - Go out and breathe some fresh air instead of watching TV.

instead of
maktansa
in lieu of
-in yerine, -e bedel olarak
in place of
yerine

Patronunun yerine toplantıya katıldı. - He attended the meeting in place of his boss.

Oraya senin yerine gideceğim. - I will go there in place of you.

in place of
-in yerine
in place of
karşılık olarak
instead of
mek yerine
instead of
(İnşaat) onun yerine

Onun yerine ablası onlarla gitti. - Instead of her, her sister went with them.

Tom onun yerine Mary'nin terfi alması gerçeğine kızdı. - Tom resented the fact that Mary got the promotion instead of him.

in lieu of
-in yerine
in lieu of
(Konuşma Dili) onun yerine
in lieu of
gereğince
in lieu of
in yerine
in place of
ivazına
instead of
ivazına
instead of
(önek) -in yerine
in lieu of
(Askeri) Yerine, yerini tutmak üzere
in lieu of
bedel olarak