angrily.

listen to the pronunciation of angrily.
English - Turkish
öfkeyle

Ondan gelen mektubu öfkeyle yırttı. - He angrily tore up the letter from her.

O, ona öfkeyle baktı. - She looked at him angrily.

hiddetle
kızgınlıkla

O, Şu anda bakıyorsun. Sen röntgenliyorsun Tom dedi kızgınlıkla. - Just now, you were looking. You Peeping Tom,she said angrily.

Kızgınlıkla Hey, suyumu kirlettiniz! diye bağırdı. - He shouted angrily, Hey! You contaminated my water!

sinirlice
kızgın bir şekilde

O, kızgın bir şekilde ona baktı. - He looked at her angrily.

Sami o gece Leyla'nın dairesinde olduğunu kızgın bir şekilde yalanladı. - Sami angrily denied he was in Layla's apartment that night.

fena
kızgın kızgın
aksice
öfkeli öfkeli
angrily.
Favorites