angesetzt

listen to the pronunciation of angesetzt
English - Turkish

Definition of angesetzt in English Turkish dictionary

estimated
tahmini

Çelik üretimi geçen yıl tahmini olarak 100 milyon tona ulaştı. - Steel production reached an estimated 100 million tons last year.

Metamfetaminin kilosu sokaklarda tahmini bir milyon dolardan gidebiliyor. - The drug ice can fetch an estimated $1 million per kilogram on the streets.

put on
giymek

O, ayakkabılarını giymek için durdu. - He stopped to put on his shoes.

Kimono giymek bir Japon için bile çok zordur. - It's very difficult even for a Japanese to put on a kimono.

put on
abartmak
estimated
kararlama
estimated
hesaplanmış
put on
(Arılık) kovana kat atmak
put on
(Arılık) ballık eklemek
estimated
{f} hesapla
put on
giy

Tom elbiselerini çıkardı ve pijamalarını giydi. - Tom took off his clothes and put on his pajamas.

Tom ayakkabılarını giydi. - Tom put on his shoes.

put on
artırmak
estimated
tahmin edilmiş
pitched
taraklanmış
pitched
yonulmuş
put on
çalıştırmak
put on
(ışığı, radyoyu v.b.'ni) açmak
put on
sahnelemek
put on
(oyunu) sahneye koymak; (oyunu) oynamak
put on
sayı yapmak