We had to call the locksmith.
- Anahtarcıyı aramak zorundaydık.
I have left my car keys behind.
- Araba anahtarlarımı unuttum.
John took a key out of his pocket.
- John cebinden bir anahtar çıkardı.
I felt for the light switch in the dark.
- Ben karanlıkta lamba anahtarını hissettim.
He was feeling for the light switch in the dark.
- Karanlıkta el yordamıyla ışık anahtarını arıyordu.
Could you pass me that wrench?
- O İngiliz anahtarını bana uzatabilir misin?
What's up? I don't have the wrench. What wrench? The bicycle wrench.
- Ne haber? Anahtarım yok. Ne anahtarı? Bisiklet anahtarı.