Tom anlaşma şartlarına uymadı.
 - Tom has welshed on the agreement.
Gerçekten bu anlaşmayı yazılı olarak kayıt altına almanız gerekir.
 - You really should get this agreement down in writing.
Tom ve Mary bir anlaşmaya vardılar.
 - Tom and Mary reached an agreement.
Toplam gizliliği kabul etmek ve bir gizlilik sözleşmesi imzalamak zorundaydık.
 - We had to agree to total confidentiality and sign a non-disclosure agreement.
He nodded his agreement.