Yargılama yarın verilecek.
 - Judgement will be given tomorrow.
Meseleyi senin yargına bırakıyorum.
 - I leave the matter to your judgement.
Öyle bir yargılama yapmak yanlış fikirlere yönlendirebilir.
 - Making such a judgement may lead to wrong ideas.
Yargılama yarın verilecek.
 - Judgement will be given tomorrow.
Otistik insanların yalnızca yaklaşık yüzde 15'i işgücündedir, başlıca nedeni insanların onlar hakkındaki büyük peşin hükümleridir.
 - Only about 15 per cent of people with autism are in the workforce, mainly because people are so judgemental about them.
Yaşına göre iyi bir sağduyusu var.
 - He has good judgement for his age.
Hızlı kararlar tehlikelidir.
 - Quick judgements are dangerous.
Mahkeme kararı hatasızdı.
 - The judgement was impeccable.