Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

an exact copy of a data set, especially a website

listen to the pronunciation of an exact copy of a data set, especially a website
English - Turkish

Definition of an exact copy of a data set, especially a website in English Turkish dictionary

mirror
ayna

Birbirlerine bakan iki ayna, sonsuza kadar yinelenen bir görüntü yarattı. - The two mirrors facing each other created a repeating image that went on to infinity.

O, aynada kendine bakmadı mı? - Hasn't he looked at himself in a mirror?

mirror
gözgü
mirror
(Bilgisayar) yansıma

Tom aynadaki yansımasına baktı. - Tom looked at his reflection in the mirror.

O, aynadaki yansımasına baktı. - She stared at her reflection in the mirror.

mirror
(Bilgisayar) yansıtma
mirror
ayna tutmak
mirror
{f} göster

Bu şekil ham petrol ithalatının azaldığının bir göstergesidir. - This figure is a mirror of the decrease in imports of crude oil.

Tablo, aynanın önünde saçlarını tarayan genç bir kadını gösteriyor. - The painting shows a young woman combing her hair before a mirror.

mirror
aksettirmek
mirror
güzgü
mirror
yansıtmak
mirror
mirror writing aynada görüldügü gibi ters yazı
mirror
Yansı

Bir ayna ışığı yansıtır. - A mirror reflects light.

Tom aynada kendi yansımasını gördü. - Tom saw his reflection in the mirror.

mirror
{f} aksetmek
mirror
yansıt

Bir ayna ışığı yansıtır. - A mirror reflects light.

Ben senin ışığını yansıtan bir ayna gibiyim. - I am like a mirror reflecting your light.

mirror
(isim) ayna
English - English
mirror
an exact copy of a data set, especially a website
Favorites