Yaptırımların işe yarayıp yaramayacağından şüpheliyim.
 - I doubt if sanctions will work.
Amerika Birleşik Devletlerinin Burmaya karşı ekonomik yaptırımları resmen sona erdi.
 - The United States has officially ended economic sanctions against Burma.
Tom bunu asla onaylamaz.
 - Tom will never sanction this.
Babası onların ailesi gibi aynı dini inançları paylaşmayan bir kızla onun nişanını tasdik etmedi.
 - His father would never sanction his engagement to a girl who did not share the same religious beliefs as their family.
Babası onların ailesi gibi aynı dini inançları paylaşmayan bir kızla onun nişanını tasdik etmedi.
 - His father would never sanction his engagement to a girl who did not share the same religious beliefs as their family.
Bu binaya girmek için yetkililerin onayını almak gereklidir.
 - It is necessary to obtain the sanction of the authorities to enter this building.
Tom bunu asla onaylamaz.
 - Tom will never sanction this.