an abode; a cottage

listen to the pronunciation of an abode; a cottage
English - Turkish

Definition of an abode; a cottage in English Turkish dictionary

being
{i} olma

İnsanoğlu genellikle iyi olmak ister fakat her zaman çok iyi ve sakin değil. - On the whole human beings want to be good, but not too good and not quite all the time.

Fakir olmayı zengin olmaya tercih ederim. - I prefer being poor to being rich.

being
yaşam

Geçmişteki yaşam bugünkünden çok farklıydı. - The living beings of the past were very different from those of today.

İnsanlar hayatı anlamak için değil, yaşamak için yaratılmıştır. - Human beings are not made to understand life, but to live it.

being
vücut
being
oluş

Özgürlük her şeyi mümkün olduğu kadar zararsız yapabilmekten oluşur. - Liberty consists of being able to make everything as harmless as possible.

Tüm dünya bir sahnedir, insanlar da yalnızca birer oyuncu. Sahneye girer, çıkarlar ve zamanları boyunca yedi dönemden oluşan birçok oyun sergilerler. - All the world is a stage, and all the men and women merely players. They have their exits and their entrances, and one man in his time plays many parts, his acts being seven ages.

being
mevcudiyet
being
varlık

Hayvanlara saygı gösterelim çünkü onlar duyarlı varlıklardır. - Let's respect the animals, because they are sentient beings.

İnsanlar bilinçli varlıklardır. - Humans are conscious beings.

being
mahluk
being
canlı/yaşam
being
Tanrı

İnsanoğlu Tanrı'nın suretinde yaratılmıştır. - Human beings were created in God's image.

being
var olan şey
being
beser
being
be ol
being
Supreme Being Allah
being
{i} yapı

Yapılacak çok az şey olması beni hayal kırıklığına uğrattı. - I was disappointed at there being so little to do.

Bizim roket yapılıyor. - Our rocket is being built.

being
{i} varoluş
being
{i} insan

İnsanoğlu genellikle iyi olmak ister fakat her zaman çok iyi ve sakin değil. - On the whole human beings want to be good, but not too good and not quite all the time.

İnsanoğlu uzaya uçmayı başardı. - Human beings succeeded in flying into space.

being
Cenabıcall into being yaratmak
English - English
being