altılar

listen to the pronunciation of altılar
Turkish - English
(Hukuk) the Six
altı
under

The young woman under that tree looks sad. - Şu ağacın altındaki genç kadın üzgün görünüyor.

He hid his toys under the bed. - Oyuncaklarını yatağın altına sakladı.

altı
number 6
altı
six

I always get up at six. - Her zaman altıda kalkarım.

We arrived here at six yesterday evening. - Buraya dün akşam altıda geldik.

altı
the six
altı
to six
altı
sex
altı
hexa

A triangle has three angles, and a hexagon has six angles. - Bir üçgenin üç açısı ve altıgenin altı açısı vardır.

A hexagon has six sides. - Bir altıgenin altı yanı var.