English - Turkish
Definition of also director, president; the mediator of the fencing bout in English Turkish dictionary
- referee
- {i} hakem
Dünya Kupası finalinin hakemliğini bir Meksikalı doktor yapacak.
-The World Cup final wil be refereed by a Mexican doctor.
Futbol kulübünün hakem hatası konusunda sıfır tolerans politikası vardır.
-The football club has a zero tolerance policy on referee abuse.
- referee
- uzlaştırıcı
- referee
- (Spor) orta hakem
- referee
- referans gösterilen kimse
- referee
- {f} hakem ol
- referee
- bilirkişi
- referee
- hakemlik yapmak
- referee
- tartışmalı bir meseleyi hal için kendisine müracaat edilen kimse
- referee
- {f} bilirkişilik yapmak
- referee
- {f} hakemlik etmek
- referee
- {i} eksper
- referee
- {i} raportör
- referee
- bilirkişi/hakem
- referee
- hakemlik yap
Related Terms
English - English
Definition of also director, president; the mediator of the fencing bout in English English dictionary
- referee
also director, president; the mediator of the fencing bout
Hyphenation
al·so director, president; the me·di·a·tor of the fen·cing boutPronunciation
Resimler
History
Favorites