alive with

listen to the pronunciation of alive with
English - Turkish
dolu olmak
(canlı şeylerle) dolu
kaplı
(Fiili Deyim ) ile dolu , kaynıyor
kaynayan
dolu

Gölet çeşitli küçük balıklarla doluydu. - The pond was alive with various tiny fishes.

Yer yaratıcı genç insanlarla hayat doluydu. - The place was alive with creative young people.

be alive with
dolu olmak
be alive with
kaynamak, çok miktarda bulunmak