Modern köprüler şekil olarak benzer.
 - Modern bridges are similar in shape.
Yeni Zelanda'nın iklimi, Japonya'nınkine benzerdir.
 - The climate of New Zealand is similar to that of Japan.
Benzerlikler görüyorum.
 - I see the similarities.
Malezya dilinin Endonezya diliyle pek çok benzerlikleri vardır.
 - Malay has many similarities with Indonesian.
Bütün ömrümce buna müşabih şey görmedim.
 - I haven't seen something similar my whole life.
Hepiniz aynı şekilde davranıyorsunuz.
 - You all display similar behavior.
Benzer bir durumda, aynı şeyi yaparım.
 - In a similar situation, I'd do the same.
Aynı yaklaşımı biz de sürdürüyoruz.
 - We too have a similar approach.