alaka$

listen to the pronunciation of alaka$
Turkish - Turkish

Definition of alaka$ in Turkish Turkish dictionary

ALAKA
(Osmanlı Dönemi) Kan pıhtısı. Uyuşuk kan
ALÂKA
(Osmanlı Dönemi) Gönül bağlama, sevgi, münasebet, taalluk, irtibat, mâlikiyet. Tasarruf. Müdâhale hakkı. Hisse
ALÂKA
(Osmanlı Dönemi) İlişik, rabıta, merbutiyet
ALÂKA
(Osmanlı Dönemi) Edb: Bir kelimenin hakiki mânâsından mecâzi mânâsına nakledilmesinin sebebidir. (Temiz ahlâklı, güzel huylu kimselere melek denildiği gibi.)
alaka
(Osmanlı Dönemi) asılıp tutunan şey, bebeğin anne karnındaki 40-50'inci günleri arasındaki devreye denir
alaka
İlgi

Bir web sitenin gördüğü ilgi onun içeriğine bağlıdır. - Bir web sitenin gördüğü alaka onun muhtevasına bağlıdır.

Konuşmasının içeriği, konu ile ilgili değildir. - Konuşmasının muhtevası, mevzu ile alakalı değildir.

alaka
Gönül bağı
alâka
(Osmanlı Dönemi) bağlılık, bağ, ilişki