Tom evrak çantasını açtı.
- Tom unlocked his briefcase.
Dima; Hayatımın anlamı... dedi. Nasıl olursa olsun bu evrak çantasında 3 milyon Belarus Rublesi var.
- I mean... my life, Dima said. Anyway, there's 3,000,000 BYR in this briefcase.
Tom'un etkileyici bir portföyü var.
- Tom has an impressive portfolio.
Portföyünü çeşitlendirmen gerekir.
- You should diversify your portfolio.
Evrak çantam kağıtlarla doludur.
- My briefcase is full of papers.
Dima; Hayatımın anlamı... dedi. Nasıl olursa olsun bu evrak çantasında 3 milyon Belarus Rublesi var.
- I mean... my life, Dima said. Anyway, there's 3,000,000 BYR in this briefcase.
Dima; Hayatımın anlamı... dedi. Nasıl olursa olsun bu evrak çantasında 3 milyon Belarus Rublesi var.
- I mean... my life, Dima said. Anyway, there's 3,000,000 BYR in this briefcase.
Çantamı otobüste bıraktım.
- I left my briefcase on the bus.
Tom bana evrak çantasını gösterdi.
- Tom showed me his portfolio.