Sovyet Rusya'sında, televizyon izleyiciyi izler!
- In Soviet Russia, television watches the audience!
Onun konuşması izleyiciyi tahrik etti.
- Her speech moved the audience.
Seyirciler sıkılmış görünüyordu.
- The audience looked bored.
Bütün seyirciler heyecanlandı.
- All the audience was excited.
Tom izleyicilere gülümsedi ve eğilerek selam verdi.
- Tom smiled at the audience and took a bow.
Titanik filmi tüm dünyada izleyicilere taşındı.
- The movie Titanic moved audiences around the world.
Dinleyiciler çoğunlukla öğrencilerden oluşuyordu.
- The audience consisted mainly of students.
Dinleyiciler konuşmasından çok etkilendi.
- The audience were fascinated by his speech.
Belediye başkanı büyük bir kitleye hitap etti.
- The Mayor addressed a large audience.
Romancı büyük bir okuyucu kitlesiyle konuştu.
- The novelist talked to a large audience.
Madonna'nın konseri büyük bir dinleyici çekti.
- Madonna's concert drew a large audience.
Öfkesini dinleyiciden sakladı.
- He concealed his anger from the audience.
Romancı büyük bir okuyucu kitlesiyle konuştu.
- The novelist talked to a large audience.