across a body of water

listen to the pronunciation of across a body of water
English - Turkish
su kütlesi üzerinde
overseas
(Askeri) DENİZAŞIRI: Bir memleketin milli ve siyasi sınırları dışında kalan ve denizlerle ayrılmış bulunan bölgeler. ABD ne göre Alaska ve Hawaii dahil olmak üzere kıtasal ABD nin dışında olan tüm yerler
overseas
ülke dışı
overseas
yurt dışı

Yurt dışında eğitim görerek, öğrenciler diğer görgü ve gelenekler ile temas kurabilirler. - By studying overseas, students can come into contact with other manners and customs.

Yurt dışına çıkan Japon sayısı yıldan yıla artmaktadır. - The number of Japanese going overseas has been increasing year by year.

overseas
yurtdışı

Ürünlerimiz yurtdışında iyi satar. - Our products sell well overseas.

Meslektaşı yurtdışındaki birime tayin edildi. - His colleague was transferred to an overseas branch.

overseas
denizaşırı

Her yıl denizaşırı ülkelere gider. - He goes overseas every year.

Genelde Japon arabaları denizaşırı ülkelerde daha popüler. - Generally speaking, Japanese cars are popular overseas.

a body of
Bir bedenin
overseas
denizaşırı ülkelerde

Genelde Japon arabaları denizaşırı ülkelerde daha popüler. - Generally speaking, Japanese cars are popular overseas.

Babam şimdiye kadar denizaşırı ülkelerde bulunmadı. - My father has never been overseas until now.

overseas
denizaşırı ülkelere

Her yıl denizaşırı ülkelere gider. - He goes overseas every year.

overseas
s., z. denizaşırı
English - English
overseas
across a body of water

    Hyphenation

    a·cross a bo·dy of wa·ter

    Turkish pronunciation

    ıkrôs ı bädi ıv wôtır

    Pronunciation

    /əˈkrôs ə ˈbädē əv ˈwôtər/ /əˈkrɔːs ə ˈbɑːdiː əv ˈwɔːtɜr/
Favorites