Tavuğun sekiz tane civcivi vardır.
 - The hen has eight chicks.
İncil'e göre, pelikan civcivlerini kendi kanıyla besledi.
 - According the bible, the pelican fed its chicks with its own blood.
Tabakta bir parça piliç, bir patates ve biraz yeşil bezelye vardı.
 - On the plate was a piece of chicken, a potato and some green peas.
Bu piliç çok pişirilmiş.
 - The chicken is overcooked.
Tabakta bir parça piliç, bir patates ve biraz yeşil bezelye vardı.
 - On the plate was a piece of chicken, a potato and some green peas.
Fırında kızartılmış tavuğu severim.
 - I like roast chicken.
Maşa kullanmadan tavuk kızartabilen bir adamın videosunu izledim.
 - I saw a video of a man who can fry chicken without using tongs.
Ben bir çocukken su çiçeği geçirdim.
 - I had chicken pox when I was a kid.
Suçiçeği, çocuklar için kaşıntılı bir baş belasıdır.
 - Chicken pox is an itchy nuisance for kids.