Sporu rekabet için değil zevk için yapıyorum.
 - I like to play sport for fun not for competition.
Bu gemi okyanus yolculuğu için uygun değil.
 - This ship is not fit for an ocean voyage.
Penisiline alerjim yok.
 - I am not allergic to penicillin.
Odada eski bir sandalyeden başka bir şey yoktu.
 - There was nothing but an old chair in the room.
Tom öyle bir şeyin bir daha asla olmayacağını söyledi.
 - Tom said that nothing like that would ever happen again.
Herkes Japonya'da artık kötü bir şey asla olmayacağını umuyor.
 - Everyone is hoping nothing bad will ever happen in Japan.
Tüm gün katiyen bir şey yemedim.
 - I ate absolutely nothing the whole day.
Katiyen yapmayacaksın.
 - You'll do nothing of the kind.