a warning.

English - Turkish

Definition of a warning. in English Turkish dictionary

Related Terms

advisory

{s} danışma

advisory

{s} akıl veren

caveat

şerh

caveat

sakınsın anlamında

advisory

tavsiye niteliğinde

advisory

öğüt veren

caveat

hukuki işlemleri durdurma

caveat

işlemlerin durdurulması emri

caveat

(hukuk) alâkadar bir şahsın ilgili makamlara, yetkileri dahilindeki belirli işlemlerin kendisi dinleninceye kadar yapılmaması veya durdurulması için yaptığı müracaat

warning.

uyarı

Fakat onun uyarısını ihmal edemem. - I cannot, however, neglect his warning.

Keşke uyarılarını dinleseydim. - I wish I had listened to your warnings.

advisory

akıl öğreten

caveat

Bütün sorumluluk alı

caveat

(isim) işlemlerin askıya alınması, askı başvurusu, ikaz, uyarı

caveat

yetkileri dahilindeki belirli işlemlerin kendisi dinleninceye kadar yapılmaması veya durdurulması için yaptığı müracaat

caveat

Alıcı dikkatli olsun

caveat

{i} işlemlerin askıya alınması

caveat

alâkadar bir şahsın ilgili makamlara

caveat

{i} ihtar, uyarı, ikaz

English - English

Definition of a warning. in English English dictionary

advisory

caveat

Hyphenation

a warn·ing

Videos

... So about the Human Center Early Warning system, we have ...

... Google gives you an early warning and it tells you, hey, ...