Dikiş elle yapılan iştir.
 - Sewing is manual work.
Ne yazık ki, bu sadece elle yapılan çalışmaydı.
 - Unfortunately, it was just manual work.
Bu el kitabı yalnızca elektronik olarak mevcuttur. Basılı bir versiyonu yoktur.
 - This manual is only available electronically. There is no printed version.
Okumasını istedikleri el kitabı iki inç kalınlığındaydı.
 - The manual they asked him to read was two inches thick.
Kullanım kılavuzuna ihtiyacım yok.
 - I don't need the user manual.
Hey, araç navigasyon sisteminin kullanım kılavuzunu nereye koydun?
 - Hey, where did you put the car navigation system's user's manual?
Bilgisayar kullanma kılavuzu yazabilen bir kişi arıyorum.
 - I am seeking a person who can write a personal computer manual.
Bir bahçecilik kılavuzu okuyordu.
 - She was reading a gardening manual.
Manuel şanzımanlı bir araba sürebilir misin?
 - Can you drive a car with manual transmission?
Hiç manuel vitesle araba sürdün mü?
 - Have you ever driven manual?
El ile sürebilir misin?
 - Can you drive manual?