English - Turkish
Definition of a touching, controlling, managing, using, etc in English Turkish dictionary
- handling
- (Ticaret) yükleme işlemleri
- handling
- bir işi idare etme
- handling
- (Havacılık) yer hizmetleri
- handling
- yükleme-boşaltma
- handling
- kotarma
- handling
- yürütme
- handling
- elle kullanma
- handling
- {f} boşalt
- handling
- nakliye
- handling
- {i} boşaltma
- handling
- işleme tarzı
- handling
- yönetme
- handling
- (isim) kullanma, idare, tedavi, bakım, dağıtım, ambalajlama, dokunma
- handling
- {i} dağıtım
- handling
- {i} idare
Tom durumu çok iyi idare ediyor.
-Tom is handling the situation very well.
Çocuğu idare etmekte büyük zorluk çekiyorum.
-I have great difficulty in handling the child.
- handling
- {i} tedavi
- handling
- {i} bakım
- handling
- (Nükleer Bilimler) işleme
- handling
- {i} taşıma
Dinamit taşıma tehlikeli olabilir.
-Handling dynamite can be dangerous.
Taşıma ücreti ne kadar.
-How much is the handling charge?
Related Terms
English - English
Definition of a touching, controlling, managing, using, etc in English English dictionary
- handling
a touching, controlling, managing, using, etc
Pronunciation
Resimler
History
Favorites