English - Turkish
Definition of a thin connected passing of a liquid through a lighter gas (e.g. air) in English Turkish dictionary
- stream
- {i} akarsu
Birçok akarsu üzerinde köprü inşa etmek zorundaydılar.
-They had to build bridges over the many streams.
Bir akarsu bulduk ve biraz yüzdük.
-We found a stream and swam a little bit.
- stream
- {i} nehir
- stream
- akarsu akıntısı
- stream
- akarca
- stream
- akın halinde gitmek
- stream
- su
- stream
- akış
Bu yeni fikirlerin bir akışını getiren bir şeydi.
-It was something which brought a stream of new ideas.
Trafik akışında bir kesinti yoktu.
-There was no gap in the stream of traffic.
- stream
- akmak
Bir dere göle akmaktadır.
-A stream flows into the lake.
- stream
- akıntı
Tekne akıntıyla sürüklendi.
-The boat drifted down the stream.
Bu hızlı akıntıda yüzmek tehlikeli olmalı.
-It must be dangerous to swim in this rapid stream.
- stream
- {i} sel: Streams of water ran down the steps. Sular merdivenlerden aşağı sel gibi akıyordu. People were coming and going in
- stream
- (rüzgârda) dalgalanmak
- stream
- {i} dere; çay
- stream
- {i} akım
- stream
- (Tıp) Sıvı akımı, seyir halindeki herhangi bir sıvı akıntısı
- stream
- {i} sel
- stream
- {f} uçuşmak
- stream
- (Askeri) RADAR YANILTICI MALZEMENİN SAÇILMASI (KATI, RASTGELE ARALIKLARLA PARALANMA)
Related Terms
English - English
Definition of a thin connected passing of a liquid through a lighter gas (e.g. air) in English English dictionary
- stream
a thin connected passing of a liquid through a lighter gas (e.g. air)
Hyphenation
a thin con·nec·ted pass·ing of a liq·uid through a light·er gas (e.g. air)Resimler
History
Favorites