Biz onu bir asistan olarak onu işe aldık.
 - We employed her as an assistant.
Başmühendis, asistanı ile el ele araştırma yaptı.
 - The chief engineer did research hand in hand with his assistant.
Verimli ve güvenilir bir yardımcıdır.
 - She is an efficient and reliable assistant.
Onun şimdiki yardımcısı Bayan Nokami'dir.
 - His present assistant is Miss Nokami.
Yaşlı insanlar tezgâhtar tarafından kandırıldı.
 - Old people were tricked by the shop assistant.
Eşimin elleri tezgahtarınkinden biraz daha küçük.
 - My wife's hands are slightly smaller than the shop assistant's.