O demetlerin içine ince dallar bağladı.
 - He tied the twigs into bundles.
Bir dal çatırtısı duydum.
 - I heard a twig crack.
O bıçak ile ağaçtan ince bir dal kesti.
 - He cut a twig from the tree with his knife.
Ağacın pek çok sürgünleri ve dalları vardır.
 - The tree has too many twigs and branches.