Bununla ilgilenebileceğini düşündüm.
 - I thought you might be interested in this.
Bu konu ile ilgili düşüncelerini duymaya can atıyorum.
 - I look forward to hearing your thoughts on this matter.
O, çok düşünceli bir kişidir.
 - He is a very thoughtful person.
Oh, teşekkürler! Ne kadar düşünceli.
 - Oh, thanks! How thoughtful.
Ben onun babası olduğunu düşündüğüm adam tam bir yabancı olduğunu kanıtladı.
 - The man who I thought was his father proved to be a perfect stranger.
Bir şarkıcı olduğunu düşündüğüm kız farklı bir kişi olduğunu kanıtladı.
 - The girl who I thought was a singer proved to be a different person.
Seninle ilişkiyi bitirseydim, seninle tekrar görüşmek zorunda kalmayacağımı sandım.
 - I thought if I broke up with you, I'd never have to see you again.
Tom görüşünü kaybettiğini düşündüğünü söyledi.
 - Tom told me that he thought he was losing his sight.
Senin gibi bir kadın bulacağımı asla düşünmedim.
 - I never thought I would find a woman like you.
Yılanları çok düşünme onu solduruyor.
 - The very thought of snakes makes her turn pale.
Birçok sağır insan özürlü olarak düşünülmekten hoşlanmazlar.
 - Many Deaf people dislike being thought of as disabled.
Europa ve Enceladus'un, yüzeylerinin altında sıvı sudan oluşan bir okyanusa sahip oldukları düşünülmektedir.
 - Europa and Enceladus are thought to have an ocean of liquid water beneath their surface.
Öyle söylemesi onun düşüncesizliğidir.
 - It's thoughtless of her to say so.
Düşüncelerini kağıda döktü.
 - She put down her thoughts on paper.
Sanırım Tom ziyarete gelmek için çok geç olduğunu düşündü.
 - I guess Tom thought it was too late to come visit.
Los Angelos'ta büyüdüğünü sanıyordum.
 - I thought you were raised in L.A.