English - Turkish
Definition of a sequence, course, order, continuance in English Turkish dictionary
- series
- {i} seri
Bu uzun bir serideki ilktir.
-It's the first in a long series!
Harry Potter serisinin İncil'den daha uzun olduğunu düşünüyorum.
-I think that the Harry Potter series is longer than the Bible.
- series
- türküm
- series
- sıra
- series
- dizi
O bir dizi tıbbi keşifler yaptı
-She made a series of medical discoveries.
Onun hayatı uzun bir başarısızlıklar dizisiydi.
-His life was a long series of failures.
- series
- dizi yazı
- series
- dizi sargısı
- series
- (Tıp) n Sıra, silsile seri
- series
- {i} sıra: a series of shops bir sıra dükkân
- series
- tek ve sıra
- series
- {i} (çoğ. se.ries)
- series
- (Askeri) PAFTA SERİSİ: Aynı ölçeğe ve kartografik özelliklere sahip bulunan ve meydana getiren makam tarafından toplu olarak adlandırılan bir pafta dizisi
- series
- {i} silsile
- series
- {i} grup
- series
- {i} seri, dizi: a series of events bir dizi olay
- series
- arka arkaya
Related Terms
English - English
Definition of a sequence, course, order, continuance in English English dictionary
- {n} series
a sequence, course, order, continuance
Hyphenation
a sequence, course, order, con·ti·nu·ancePronunciation
Resimler
History
Favorites