Paha biçilmez porselen parçalara ayrıldı.
 - The priceless china shattered into fragments.
Irak'ın Amerikan istilası ülkeyi harap, parçalanmış ve beş parasız bıraktı.
 - The American invasion of Iraq left the country devastated, fragmented and broke.
Irak'ın Amerikan istilası ülkeyi harap, parçalanmış ve beş parasız bıraktı.
 - The American invasion of Iraq left the country devastated, fragmented and broke.
Sabit disk parçalanmış gibi görünüyor.
 - It looks like your hard disk is fragmented.
İki bölümü birlikte eklemek zordur.
 - It's hard to splice the two fragments together.