Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

a resource or an argument, used to a achieve a purpose

listen to the pronunciation of a resource or an argument, used to a achieve a purpose
English - Turkish

Definition of a resource or an argument, used to a achieve a purpose in English Turkish dictionary

card
{i} kart

Kredi kartıyla ödeyebilir miyim? - Can I pay with a credit card?

Kredi kartlarını kabul ediyor musunuz? - Do you accept credit cards?

card
carder tarakçı
card
(fiil) kart koymak, kart açmak; fişlemek; kartlara yapıştırmak; taramak (yün vs.)
card
kart veya kartonlara yapıştırmak
card
(Turizm) yemek listesi
card
(Turizm) alakart
card
kartlı
card
{f} taramak (yün vs.)
card
(Tiyatro) kartela
card
gırgır
card
kartpostal

Son kartpostal benimki. - The last card is mine.

Kartpostal oynamak bir hobidir. - Playing cards is a pastime.

card
karşılaşma bağdarlaması
card
şamatacı
card
{f} kart koymak
card
(Tekstil) 1. tarak 2. taramak
card
kart koymak fişlemek
card
{i} belge

Tom konferans odasına girdi, belgelerle dolu büyük bir karton kutu taşıyordu. - Tom entered the conference room, carrying a large cardboard box full of documents.

card
(isim) kart, kartpostal; oyun kâğıdı, iskambil kâğıdı; tebrik kartı; kartvizit, program; esprili kimse; belge; tarak (dokuma)
card
{i} oyun kâğıdı
card
{i} kartvizit

Tom bir kartvizit çıkardı ve onu Mary'ye verdi. - Tom took out a business card and handed it to Mary.

Bu benim kartvizitim. - This is my business card.

English - English
card

He accused them of playing the race card.