Aynı hatayı tekrar yapma.
- Don't make the same mistake again.
Bir insanın kalbi, yaklaşık olarak yumruğuyla aynı boyuttadır.
- A person's heart is approximately the same size as their fist.
Ben hâlâ eskisi gibi aynı kişiyim.
- I'm still the same person I used to be.
Tom eskisi gibi aynı adam değil.
- Tom isn't the same man he used to be.
Bu iki şey benzer değil, onlar aynı!
- Those two aren't similar. They're the same.
Benzer bir durumda, aynı şeyi yaparım.
- In a similar situation, I'd do the same.
Herkes aynı şeyi düşünüyor.
- Everyone thinks the same thing.
Aynı şeyi tekrar tekrar söylüyorum.
- I say the same thing over and over.
O, işi babasının yaptığı gibi aynı şekilde yaptı.
- He did business in the same manner as his father did.
Bir sürü insan Tom'un hissettiği aynı şekilde hissediyor.
- A lot of people feel the same way Tom does.
Hep aynı dizeleri çalarsan monotonluk gelişir.
- Monotony develops when you harp on the same string.
Aynısı benim sınıf için de geçerlidir.
- The same applies to my class.
Senin aldığın kameranın aynısını aldım.
- I have bought the same camera as you have.
Blue-Collar Man: The same.