Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

a refusal of belief, doubt, discredit

listen to the pronunciation of a refusal of belief, doubt, discredit
English - Turkish

Definition of a refusal of belief, doubt, discredit in English Turkish dictionary

disbelief
inançsızlık

Fadıl şok ve inançsızlık içindeydi. - Fadil was in shock and disbelief.

disbelief
güvensizlik

Tom ve Mary birbirine güvensizlikle baktı. - Tom and Mary stared at each other in disbelief.

Yüzümde güvensizlik ifadesi vardı. - I had an expression of disbelief on my face.

disbelief
kuşku/inançsızlık
disbelief
{i} kuşku

Tom Mary'ye kuşkuyla baktı. - Tom stared at Mary in disbelief.

Tom kuşku içinde baktı. - Tom stared in disbelief.

disbelief
{i} şüphe

Küçük kasaba şüphe içinde idi. - The small town was in disbelief.

disbelief
{i} inanmazlık
disbelief
inançsızlık,itimatsızlık
disbelief
{i} inanmama, inanmayış
disbelief
{i} inanmama
English - English
{n} disbelief
a refusal of belief, doubt, discredit
Favorites