a protuberance or indentation that impedes withdrawal from a mold

English - Turkish

Definition of a protuberance or indentation that impedes withdrawal from a mold in English Turkish dictionary
undercut: {i} alttan kesme
undercut: başkalarından daha ucuza satmak
undercut: {f} alttan kes
undercut: (başkasının önerdiği fiyattan) düşük fiyat vermek/teklif etmek
undercut: (Diş) Bir dişe yapılacak dolguyu tutturmak için açılan boşluk içinde ve diş duvarına oyulan delik
undercut: {f} (başkasının önerdiği fiyattan) ucuza satmak
undercut: {i} sığır filetosu
undercut: (fiil) altını kesmek, fiyat kırmak, daha ucuza satmak, alttan vurmak, kesme vuruşu yapmak (tenis)
undercut: {f} (un.der.cut, --ting)
undercut: {f} alttan vurmak
undercut: {i} alttan kesilmiş kısım
undercut: düşük fiyata iş yap
undercut: sığır fileto
undercut: {f} altını kesmek
undercut: {f} daha ucuza satmak
undercut: {i} kesme vuruşu (tenis)
undercut: {f} kesme vuruşu yapmak (tenis)

English - English

Definition of a protuberance or indentation that impedes withdrawal from a mold in English English dictionary: undercut

a protuberance or indentation that impedes withdrawal from a mold

Hyphenation

a protuberance or in·den·ta·tion that impedes with·draw·al from a mold

ı prōtubırıns ır îndenteyşın dhıt împidz wîdhdrôıl fırm ı mōld

/ə prōˈto͞obərəns ər ənˌdenˈtāsʜən ᴛʜət əmˈpēdz wəᴛʜˈdrôəl fərm ə ˈmōld/ /ə proʊˈtuːbɜrəns ɜr ɪnˌdɛnˈteɪʃən ðət ɪmˈpiːdz wɪðˈdrɔːəl fɜrm ə ˈmoʊld/

History

Favorites