O önemli bir keşif yaptı.
 - He made an important discovery.
Onlar tuhaf bir keşif yaptı.
 - They made a strange discovery.
O bir atılımı gerçekleştirmek için yeteneğini berbat bir şekilde abarttı.
 - He badly exaggerated his ability to achieve a breakthrough.
Bu gerçek bir atılım.
 - This is a real breakthrough.
Bilimsel buluşların çoğu bilinenin keşfinden başka bir şey değildir.
 - Most scientific breakthroughs are nothing else than the discovery of the obvious.