Onun görüşü önyargısızdır.
- His opinion is free from prejudice.
O iki gün önceden vardı.
- He arrived two days previously.
Önceden belirlenen doğum tarihinin akşamında suyum kesildi..
- My water broke on the evening of the predicted birth date.
O iki gün önceden vardı.
- He arrived two days previously.
Buz birçok tarih öncesi hayvanlar fosilleştirdi.
- The ice has fossilised many prehistoric animals.
Tom Mary'nin evlilik öncesi anlaşmayı imzalamasını istedi.
- Tom wanted Mary to sign a prenuptial agreement.
Soruları önceden hazırlamak senin yararına olur.
- It would be to your advantage to prepare questions in advance.
O iki gün önceden vardı.
- He arrived two days previously.
Endeks bir önceki aya göre % 4 yükseldi.
- The index rose 4% from the preceding month.
Boynun bir önceki yılda kalınlaştı mı?
- Has your neck thickened during the previous year?
... a pre-existing condition ...
... with people with pre-existing conditions. That's part of my health care plan. And what ...