English - Turkish
Definition of a machine used for creating the force necessary to stamp into a part in English Turkish dictionary
- press
- bastırmak
- press
- sıkıp suyunu çıkarmak
- press
- yazılı basın
- press
- basın yayın
- press
- (Otomotiv) kalıp
- press
- çabuklaştırmak
- press
- {f} bas
Lütfen VCR'a bir kaset koy ve kayıt butonuna bas.
-Please put a cassette in the VCR and press the record button.
Basın onun özel hayatıyla ilgileniyor.
-The press is interested in his private life.
- press
- makine
Makineyi çalıştırmak için bu butona basın.
-Press this button to start the machine.
- press
- bası
Kan basıncı sabitlenemez.
-The blood pressure can't be determined.
O, her gün kan basıncı ölçtürmek zorundadır.
-He has to have his blood pressure taken every day.
- press
- toplanmak
- press
- basım
- press
- {i} basın
O, her gün kan basıncı ölçtürmek zorundadır.
-He has to have his blood pressure taken every day.
Kan basıncı sabitlenemez.
-The blood pressure can't be determined.
- press
- bahriye hizmetine zorlamak
- press
- {i} basın, medya
- press
- {f} bastır
Kolun üstüne bastırınız.
-Press down on the lever.
Yüzünü vitrine bastırdı.
-He pressed his face against the shop window.
- press
- press baskı yap/bastır
- press
- {i} sıkacak
- press
- {i} matbaa makinesi
- press
- {i} zorla askere alma
Related Terms
English - English
Definition of a machine used for creating the force necessary to stamp into a part in English English dictionary
- press
a machine used for creating the force necessary to stamp into a part
Hyphenation
a ma·chine used for cre·at·ing the force nec·es·sa·ry to stamp in·to a partTurkish pronunciation
ı mışin yuzd fôr krieytîng dhi fôrs nesıseri tı stämp întı ı pärtPronunciation
/ə məˈsʜēn ˈyo͞ozd ˈfôr krēˈātəɴɢ ᴛʜē ˈfôrs ˈnesəˌserē tə ˈstamp əntə ə ˈpärt/ /ə məˈʃiːn ˈjuːzd ˈfɔːr kriːˈeɪtɪŋ ðiː ˈfɔːrs ˈnɛsəˌsɛriː tə ˈstæmp ɪntə ə ˈpɑːrt/
Resimler
History
Favorites