a long pointed weapon, a lance

English - Turkish

Definition of a long pointed weapon, a lance in English Turkish dictionary

Related Terms

spear

{i} mızrak

Hiç mızrakla balık tutmaya gittin mi? - Have you ever gone spear fishing?

Onlar bize mızraklar attı. - They threw spears at us.

spear

kargılamak

spear

saplamak

spear

{f} mızrakla vur

spear

filiz/mızrak

spear

kargı

spear

zıpkın

Tom Mary'yi bir zıpkınla yaraladı. - Tom stabbed Mary with a spear.

Tom Mary'yi bir zıpkınla vurdu. - Tom shot Mary with a speargun.

spear

zıpkınlamak

spear

fışkırıp uzamak

spear

{f} mızrak saplamak

spear

{f} mızraklamak

spear

mızrakçı

spear

ot filizi

spear

mızrak veya zıpkınla vurmak

spear

{i} sivri yapraklı bitki

spear

{i} mızraklı adam

English - English

Definition of a long pointed weapon, a lance in English English dictionary

{n} spear

Hyphenation

a Long point·ed weapon, a Lance