a large amount; a lot

listen to the pronunciation of a large amount; a lot
English - Turkish

Definition of a large amount; a lot in English Turkish dictionary

a great deal
bir hayli

Sana söyleyecek bir hayli şeyim var. - I have a great deal to tell you.

Tom'a bir hayli hayranım. - I admire Tom a great deal.

a good deal
bir dünya
a good deal
oldukça çok
a great deal
etek-etek
a good deal
1. çok: That cost him a good deal. Ona pahalıya mal oldu. İts climate iş a good deal like Cairo´s. Havası Kahire´ninkine çok benziyor. 2. k. dili kelepir. 3. k. dili iyi bir şey
a good deal
iyi bir anlaşma
a great deal
çok

Yapacak çok işim var. - I have a great deal to do.

Bugün yapacak çok işim var. - I have a great deal to do today.

a great deal
oldukça çok

O, oldukça çok kazanır. - He earns a great deal.

Ona oldukça çok borçluyum. - I owe him a great deal.

English - English
a good deal
a great deal