Sen gerçekten melankolimin panzehirisin.
 - You are truly an antidote for my melancholy.
O bir melankoli üstesinden gelindi.
 - He was overcome by a feeling of melancholy.
Şitaki bir çeşit mantardır.
 - A shiitake is a kind of mushroom.
Yüzü melankolik gibi görünüyor.
 - His face looks melancholy.