Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

a household, lineage, tribe, race, class

listen to the pronunciation of a household, lineage, tribe, race, class
English - Turkish

Definition of a household, lineage, tribe, race, class in English Turkish dictionary

family
{i} sülale
family
{i} aile

Ailenizin bir Japon arabasına sahip olduğuna şaşırdım. - I am surprised that your family has a Japanese car.

Ailemde dört kişi var. - There are four people in my family.

family
{s} aileye ait

O büyük bir aileye ait. - He belongs to a big family.

family
{i} (Botanik) , (Zooloji) familya
family
{i} aile; akrabalar; çoluk çocuk
family
{i} familya
family
{i} küme
family
{i} soy

Sadece soyadınızı büyük harflerle yazın. - Write only your family name in capitals.

Herhangi biri Tom'un soyadını biliyor mu? - Does anyone know Tom's family name?

family
{i} ev halkı
family
çocuklar

Aile arazisinin geniş alanını çocuklar arasında eşit olarak böleceğiz. - We will divide the large area of family land equally between our children.

Çocuklar aile ortamını yansıtırlar. - Children reflect the family atmosphere.

family
kan

O yoksul aile her ay kıt kanaat geçiniyor. - That poor family lives from hand to mouth every month.

Sami ailesini kandırdı. - Sami fooled his family.

family
şecere
family
ocak
family
kodak
family
ev bark
family
family circle aile çevresi
family
(Tıp) Zürriyet, döl
family
family Bible bir ailenin önemli günlerini kaydettiği içinde boş sayfaları bulunan büyük boy Kitabı Mukaddes
English - English
{n} family
a household, lineage, tribe, race, class
Favorites