English - Turkish
Definition of a group of words, smaller than a clause, which forms a grammatical unit in English Turkish dictionary
- phrase
- {i} anlatım tarzı
- phrase
- {i} birkaç sözcükten oluşan ifade
- phrase
- {i} tabir
İhtiyacım olabilecek bazı Fransızca tabirleri bana öğretir misiniz?
-Could you teach me some French phrases that I might need?
Bu, benim geldiğim yerde çok yaygın bir tabir.
-That's a very common phrase where I come from.
- phrase
- {i} ifade
Konuşmasında vurguladığı her ifadeyi not aldım.
-I wrote down every phrase in his speech that he stressed.
O, ifadenin tam anlamını açıkladı.
-He explained the literal meaning of the phrase.
- phrase
- {i} sözcük grubu
Sen bu sözcük grubunu tırnak içine alman gerekir.
-You should put this phrase in quotation marks.
Bu sözcük grubunun anlamı nedir?
-What is the meaning of this phrase?
- phrase
- {i} ibare
- phrase
- {f} sözcük seçerek anlatmak
- phrase
- {f} melodiyi ayrıştırarak çalmak
- phrase
- birkaç sözcükten oluşan anlamlı birim
- phrase
- uygun sözcük ya da tümcelerle ifade etmek
- phrase
- sözce
- phrase
- kısa ve uygun anlatım
- phrase
- (fiil) sözcük seçerek anlatmak, uygun sözcük ve cümlelerle ifade etmek, melodiyi ayrıştırarak çalmak
- phrase
- seri halinde dans figürü
- phrase
- phrasemongeri
- phrase
- uygun cümle veya kelimelerle ifade etmek
- phrase
- phrase book hazır cümle kitabı
- phrase
- {f} müz. (bir parçayı) cümlelemek
- phrase
- prepositional phrase edat
- phrase
- {i} deyim, tabir
Related Terms
English - English
Definition of a group of words, smaller than a clause, which forms a grammatical unit in English English dictionary
- phrase
a group of words, smaller than a clause, which forms a grammatical unit
Hyphenation
a group of words, smaller than a clause, which forms a gram·ma·ti·cal UnitPronunciation
Resimler
History
Favorites