Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

a grip, understanding

listen to the pronunciation of a grip, understanding
English - Turkish

Definition of a grip, understanding in English Turkish dictionary

hang
asmak

Tom resmi nereye asmak istiyor? - Where does Tom want to hang the picture?

Mandallar kıyafet asmak için kullanılır. - Clothespins are used to hang up clothes.

hang
{i} manâ
hang
(Bilgisayar) asılı

Tom Mary'nin duvarında asılı resimlere bakmaktan hoşlandı. - Tom enjoyed looking at the paintings hanging on Mary's wall.

Tom'un Mary'ye ait duvarında asılı birkaç fotoğrafı vardı. - Tom had several photos of Mary hanging on his wall.

hang
asılmak
hang
{f} bağlanmak
hang
{i} sarkma, asılış
hang
{f} asılı durmak
hang
{f} ipe çekmek, asmak, sallandırmak, idam etmek; asılmak, idam edilmek
hang
{f} kaplamak (duvar kâğıdı)
hang
{f} eğilmek
hang
(isim) sarkma, duruş, anlam, manâ, kullanış biçimi
hang
(fiil) asmak, takmak, sarkıtmak, kaplamak (duvar kâğıdı), ipe çekmek, sarkmak, asılı durmak, asılmak, bağlanmak, dayanmak, bağlı olmak, eğilmek, batmak
hang
{i} anlam

Anlamıyorum. Niye her zaman onunla takılıyorsun? - I don't understand. Why do you hang out with her all the time?

Her zaman onunla niye takılıyorsun anlamıyorum. - I don't understand why you hang out with her all the time.

hang
hang asıl/as
hang
{f} sarkıtmak
hang
{f} asmak; asılmak, asılı olmak, sallanmak, sarkmak
hang
{f} batmak
hang
idam etmek
hang
{f} dayanmak
English - English
hang

He got the hang of it after only two demonstrations.

a grip, understanding
Favorites